Sinirlenme hemen öyle. Bi dur düşün! Karşıdan birisi sana alçakça
bi davranışta mı bulundu sen neden alçakça karşılık veresin ki. Neye kızdın
onun alçaklığında en çok? “O kim ki bana bağırıyo” dediysen vay haline.
O insan,
sende insan.. Bu laf ise senin gururundan... Hakkını yedirmemek; altta kalmamak
için sinirle karşılık vermek değildir. Sen, sana bağırana karşılığını alçakça veriyorsan
( hakaret, küfür kavga vs...) sende de var bir sorun demek ki. Hem gel seninle
bi düşünelim. En sinir olduğun konuları dök düşün yaz napıyosan yap iyice
belirle. Sonra asıl sinir olunması gerekenleri düşünelim. Zalimin zulmü küffarın
küfrü seni bu belirlediklerin kadar sinirlendiriyor mu? Ya da sinir oldun mu
kendine işlediğin günaha karşı? Senin yanında küfür edildiğinde Allah’a(c.c),
peygamberine sana küfredildiği kadar kızabildin mi?
Sen aciz nefsim! Ne sanırsın kendini böyle kızarsın olup
olmadığa ve susarsın konuşman gerekene... Sen ey nefsim dizginini ne kadar
kaptırdın ki şeytana, “öfke şeytandandır” diyen peygamberine kulak tıkarsın.. Siparişin
geç gelse, sana hakaret edilse, en ufak bir işin ters gitse, biri yan diğeri
yön baksa sinirden çıldırırsın da kendini en üst saygıyla anarsın. Sana kızana
sen bin kızarsın.
Dövene elsiz sövene dilsiz gerek düsturuyla dur sakinleş ve
bir daha düşün kızarken bu kızan sen misin? Nefsin mi? Şeytan mı? Kızsan
değecek mi kızdığına?.. Hakkımı yedirmem derken dikkat et. Yediğin haklarda,
girdiğin kavgada, savurduğun küfürde boğulma..!
"Kuvvetli ve
kahraman pehlivan, herkesi yenen kimse değildir. Kuvvetli ve kahraman pehlivan
ancak öfke zamanında nefsine mâlik olan ve öfkesini yenen kimsedir"
(Müslim)
Özlem Büşra Şılak