Dedemle oturduk sohbet ediyorduk. Dedi ki: “Cennetin
kapısını alimler açacak” diye bir söz var. Ama ben buna katılmıyorum. Bence
cennetin kapılarını cömertler açacak dedi. Şehitler geçecek o kapıdan, alimler
geçecek, o geçecek, bu geçecek.. Kapıda cömertler karşılayacak onları. Çünkü
şehit diyecek ki ‘ben harp meydanındayken silahımı, atımı, su mataramı
cömertler verdi, geride kalan ailemin nafakasını cömertler karşıladı.’ Alimler
‘bana kağıdı kalemi cömertler verdi, bilgisini cömertler paylaştı ben de okudum
öğrendim.’ Diyecekler. Hepsi teker teker
cömertlerin cömertliklerini sayacak da girecek cennete” dedi. Ben de hemen
içimde tarttım düşündüm ben de mi böyle düşünüyorum diye.
“fedakarlık” dedi bir
ses içeriden. Evet dedim fedakarlar kapıda karşılayacak insanları, onlara
kapıyı fedakarlar açacak. Kolay mı fedakarlık yapmak? Önce ben demeyip o demek.
Kolay mı ateş düştüğü yeri değil beni yakar demek. Zor dostum çok zor! Ben ben
diye koşup durduğumuz şu dünyada biz demek bile zorken “o” demek bir başka
zordur elbet. Korkma koy elini vicdanına sessizce dinle onu. Sen de duyacaksın
kendinden önce seni düşünen insanların seslerini. Kalbin hala katılaşmamışsa
bir vefa duygusu kaplayacak dört yanını. Teşekkür etmek isteyeceksin. Sen
cennete yürürken kapıda seni bekleyecek “sen olmadan giremedim” diyecek. işte o anda fedakarlığı anlayacaksın,
anlayacağız.. Tüm fedakarlara vefa borcumuzdur bu teşekkür. Kuru bir teşekkür
değildir dilimize dolanan. Temiz ağızdan bir duayla süslenmiş bir teşekkürdür.
Hangimizin ihtiyacı yok böyle teşekküre..Kadriye Torun