/ ahirzaman üçlüsü: Dil Sır Saklayamaz...

Özlem Büşra Ş., Kadriye Torun, Ahirzaman Garibi

13 Şubat 2014 Perşembe

Dil Sır Saklayamaz...

Dil sır saklayamaz, ifşa eder kalbini. Bana zarar verir mi diye düşünemez anlatır herkese derdini. Bir düşün sussaydın karşındakine açmasaydın hissini, acır mıydı bu kadar bilinmeyen yaraların? Ve acıtabilir miydi seni dost gibi görünen düşmanların?

Peki sussaydın susabilseydin, bulaşır mıydın bu kadar çok harama…?
Anlatmasaydın da Allah’a açsaydın kalbinin en gizli sırlarını. Sana şah damarından yakınken Yaradanın, dilin mi sarar yaralarını sinsi kelimeleriyle? Bir dön de düşün ne dertler açtın başına ne çok kez yanlış anlaşılmaktan yakındın. Konuştun konuştun, susmak bilmedin. Gıybet, dedikodu, yalan, iftira, sır demedin, konuştun umarsızca. 
Dinle! Kulak ver ruhunun susmasını bilen kelimelerine. Sus diyor tüm hücrelerin yalvarırcasına…
 Hala devam ediyorsun değil mi konuşmaya ve konuşturmaya karşındakini..?  Bırak bu yersiz umutları. Kimse seninle senin istediğin gibi konuşmayacak. Ve kimse ama hiç kimse senin kelimelerini senin anlatmak istediğin şekliyle anlayamayacak. Artık sus yeter sus işte. Mutlu bir an mı yaşadın yaşa… Başkası bilmese de olur. Ya da boğuluyor musun acılarda. Bırak biraz boğsun seni, boğmanın tadını alsın bu acımasız acılar… Nasıl olsa anlatsan da geçmez anlatsan da anlamaz karşında duranlar. Vermediğin sırlarını bari sakla. Akıllan artık bırak kalbinden çıkanları anlatmayı… Bırak kalbin sessizce yaşasın hislerini… İllahi açacaksan sır perdeni durma o zaman aç ellerini ve anlat Rabbine en büyük dertlerini…

                                                    
                                                   Özlem Büşra Şılak