/ ahirzaman üçlüsü: BİR ÖMRE BİN DELİRMİŞLİK KAFİ

Özlem Büşra Ş., Kadriye Torun, Ahirzaman Garibi

2 Aralık 2014 Salı

BİR ÖMRE BİN DELİRMİŞLİK KAFİ



BİR ÖMRE BİN DELİRMİŞLİK KAFİ

İçerimde her ne yaparsam yapayım,
Bir türlü söküp atamadığım o yalnızlık hissi.
Mutlak bir karanlık.
Ve karanlık ;
Tibet Budizm'in de evren,
Sufi geleneğinde Fenefillah ve Hikmet,
Batı da elem,
Türk'lük de saflık.
Ben de duman duman bir is,
Göğüs kafesimi parça parça eden,
Bir tarifi imkansız,
Bir hoyrat gökyüzü,
Dolunaysız gece ve yıldızı olmayan.
Tam vaktidir artık,
Susmalı yerde topuk sesleri,
Ve susmalı gün,
Kesilmeli nefesimiz gırtlağımızdan,
Bir sökülüp alınarak,
Düşlerimiz gökkuşağının gardrobunda paslı,
Ve gökkuşağı mahzun,
Gökkuşağı mahpus,
Zindan zindan beyinlerimiz,
Çürümüş ve kokuşmuş,
Bir leş yığını bütün sevmelerimiz,
Her yerden eksiğiz,
Her yerden daraltılmış,
Bir uçurtma özgürlüğünde yaşamak varken hayatı,
Kuyruğunda kalakalmışız
Kapana kıstırılmış bir böcek hissiyatım.
Yorgunum.
Dehlizlerimiz hep en çok acıtıldığımız yerlerimiz,
Yosun kokuyoruz,
Değil temiz bir meltemin getirdiği bir ferahlık,
Kan değil irin kusuyoruz.
Mutluluk algımız hep mutlu edilme isteğimiz,
Bir bencilliğin; ki damarlarımıza gergef gergef işlenen,
Ve o muhkem altın vuruşu!
Sonu ölüm olan bu hayatta,
Ne çok dibe vuruyoruz.
Ağlayamıyorum.
Ve kafi diyorum kafi
Bir ömre bin delirmişlik kafi!

Zeynep Bakır