/ ahirzaman üçlüsü: Bir sonbahar ki hayalsiz ve en renksiz…

Özlem Büşra Ş., Kadriye Torun, Ahirzaman Garibi

2 Kasım 2014 Pazar

Bir sonbahar ki hayalsiz ve en renksiz…


Sakladım tüm sevgimi kalbimin en derinine. Vermem gerekenler için, kötü günler için biriktirdim sabrımı. Ne zaman bir tebessüm düşse dudağıma, birazını da ona ayırdım. Benden uzakta olana…
Şimdiye kadar ne zamanlar kaybettim sevdiklerimle. Ne kadar güzel dakikam çöpe gitti, kırgınlıklarla boş laflarla. Öyle olmasın diyeydi yazışım, tüm güzel kelimeleri. Yeşil umut dolu bir kalemle sarı bir defter karaladım. Bir gün okuman için beklettim göçebe raflarımda. Sevdiğim filmler, diziler, kitaplar, şarkılar, mekanlar ve daha neler neler sakladım sana. Bir gün yaşanması umuduyla, umutlarımı biriktirdim damla damla.

Sen geldin. Ve hiç birisini anlatamadım. Senin hayallerin neler bilmek istedim. Sende bir hayal bulamadım. Hayallerime inat bir boşlukla karşıladı beni yüreğin. Aşk. Neydi sendeki aşk. Hayalsiz, umutsuz, plansız… Aşk nasıl olurdu bilemedim. Ne zaman yastığa başımı koysam hayal gemimle açıldım okyanusuma. Sen de gel diyemedim. Yüzmeyi bilmem derken sen, hayallerde boğulursun diye korktum. Hayal etmezsen neye aşık olursun ki? Hele de ben yokken hayatında, aşkımı tutan kalbin “kavuşunca” diye başlayan hayaller kurmadı mı?

Bir sonbahar vaktinde bu kadar üşünebilirdi ancak. Bir sonbahar bu kadar akıtabilirdi yaşları. Bir sonbahar ki hayalsiz ve en renksiz…


Baharı bekleyen yalnız bir kelebeğim şimdi. Donmuş kanatlarım. Bir günlük bahara uçmak için bin yıllık bir bekleyişteyim…
     Özlem Büşra Şılak