/ ahirzaman üçlüsü: Garip bir özgürlük

Özlem Büşra Ş., Kadriye Torun, Ahirzaman Garibi

26 Ağustos 2014 Salı

Garip bir özgürlük


Özgürlük öyle garip bir esaret ki içerimde;
 İlk dördün safhasından sonra bir Ay gibi ,
Ne hepten tamım ne hepten yarım.
''Sadece okumaya yarıyorsa kitaptan iyi afyon yoklarım!''
Ki bir kız çocuğuyum bazen,
Bazen kırkını geçkin güzelce bir kadın.
 Ne zor ama ne güzel yaşamak bu bedende,
Hatta bir bende. Kaf Dağ'ını yükleseler omuzuma,
Hiç umursamaz hem sırtlar, Hem sırıtırım.
Tırnağı kırılsa feryat edenlere imrenirim hep,
 Ne çok dinleyenleri vardır diye.
Halbuki ben bütün figanlarımı her gecelerde sayfalara sıkıştırırım.
Okutmaya değer gördüklerim azdır.
Çoğu vakit de anlatmaya.
 Konuştuğumdan daha çoktur sustuklarım,
Ama hiç bıkmadan,
Ve klişedir ama her şeye rağmendir,
Olmamış gibi yaptıklarım.
Bazen acırdım her şeyi bir arada götüremeyen insanlara,
Şimdi her şeyi bir hokkabaz sihriyle başarabilenlere doluyor gözlerim,
Zor olan güçlü olmak değildir işte,
Güçlü olamayanlarla paylaşma nezaketi göstermektir hayatı,
 Görmeyen hiçbir gözün anlayamayacağı bir incelikle.
Bir yaz gününe rağmen rüzgarın tüyler ürperten hali.
 Aksi gibi uzanılmış toprağın mezar-i harareti.
 Bir kitabın gün doğumundan gün batımına
 Sere serpe okunan hikayesi,
Hiç bitmeyecekmiş gibi yürünen yolların teranesi.
Bir de sohbetlerin belki de en güzeli,
 Ucunda bir telefonun.
Ki bir kız çocuğuyum bazen,
Bazen kırkını geçkin güzelce bir kadın.
Zeynep Bakır