Hoş geldin ruhuma ey Ramazan. Hoş geldin... Gelişinle acılar
doldu kalbime. Seni sevinçle karşılamalıydım oysa. Geçmiş ramazanların acısı gem
vurdu mutlu tebessümüme. Kaç yıl kavuştum da kıymetini bilemedim senin. Ve kaç
kez boşa geçirdim o mübarek gecelerini. Uykuluydum tam göremedim nurunu. Açamadım
gözlerimi ve ruhumu. Davullar gümledi, tokmakları vurup geçti sahurlarca
başıma. Fark edemedim ben hatalarımı, günahlarımı. Şimdi pişmanlıklarımla
kavuştum sana 11 ayın sultanı. Günahlarım boyumu aştı ve ben ağlayarak kavuştum
sana. İçime akıttım tövbe gözyaşlarımı.
Daha başladığın an
sonun için korktum. Boş geçer de anlayamazsam diye çok ama çok korktum. Açarken
ilk orucumu, içimin yangını öyle büyüdü
öyle büyüdü ki susuzluğumu anlayamadan içtim ilk yudumumu.
Bu sefer sana layık olmaya ben geldim ey Ramazan. Senin
hürmetine affolma umuduyla geldim. Elime cehennemden beraatimi almaya, seninle
mübarek olmaya geldim. Rabbimin merhametine rahmetine sığındım.
Ya bu ramazana
kavuşamadan ölseydim. O zaman boşa geçmiş oruçlar çarpılmaz mıydı yüzüme? Bu korkuyla
titreye titreye, bu ramazan da beni tutman için sana geldim. Şükür kavuşturana.
Rahmet olsun kavuşana. Kabul et özrümü ey Ramazan. Cennet ehli süslenirken
senin için, ben de çıkarıp günah libasımı nurlar giymeye geldim…
Özlem Büşra Şılak