Benim onları özlediğim kadar özlüyorlar mı beni özlediklerim…
Çocukluğumdan beri bir özleme içinde bu bedenim. Oyun oynamayı özlediklerim var.
Bebekken beni seven, şimdi
sevmeyenlerim. Bir dönem canda canım olup, şimdi bir başkasına can katan
canlarım var. Sevdiğim kadar seviliyor muyum bilmem. Ama seviyorum anılarımda
yaşayan bugünümde olmayanları.
Tüm buluşmalarım cennete kaldı da bu dünyada bir
yalnızlığımla ben baş başa mı kaldım?
Peki ya gidenler unuttu mu geride bıraktıkları beni? Dua dua
saydıklarım, dost sandıklarım… Ve beni vurduğu sırtımla, hala sevgisini
taşıdıklarım. Ben küs değilken hiç kimseye, bana küs mü bu gidenler? Ve düşünüyorum
da bugün yanımda sandıklarım da gidecekler mi diğer gidenler gibi?
Mutluluğuyla mutlu olduklarım var, benim mutluluğuma
katlanamayan. Üzüldüğünde onlardan çok üzüldüklerim var, ben üzülünce gülen… Sırtımdan
vuracağını bildiğim halde yanından gidemediklerim var. Beni anladığını sanıp
bir zerremi bile tanımayanlarım.
Bunca kötülük içinde hala iyiliğini içinde taşıyanlarım var.
İyi olsun diye tedaviye uğraştıklarım. Benim için dua edenler de var beni
sevenler. Uzakta hep beni en iyi tanıyanlar. “Uzaktan uzağa sevmek gerek” diye
düşünmeme sebep olanlarım. Ah gönül dünyam ne kadar da çok sızıların… Neyse ki var hiç gitmeyen bitmeyen bir sığınağın... Seni senden iyi tanıyan Yaradanın...
Özlem Büşra Şılak