/ ahirzaman üçlüsü: Kurak topraklarım, nasıl biter üzerinizde güller?

Özlem Büşra Ş., Kadriye Torun, Ahirzaman Garibi

29 Temmuz 2014 Salı

Kurak topraklarım, nasıl biter üzerinizde güller?


Sen yaralı bir kalpsin. Ve yaran sızlıyor her geçen saniye. En mutluyken bile bir sızı dürtüyor, yarıda kalıyor o güzel tebessümün. Karanlık sisli yılların var, geride kalan. Aydınlık sokaklar bile korkutucu bu ilk adımlarda. Gerçi hangi sokak aydınlık değildi başlangıçta? Hangi düşman dost görünmedi ilk anlarda? Gizliden gizliye vurmadı mı sırtından vuranlar? Bu yürüdüğün aydınlık, ya dönerse karanlığa? Bu aciz bilginle nerden bilebilirsin ki karşındaki habis ruhları? Nereden bilebilirsin peşine düşen insi şeytanları? Attığın adımları sağlam atmaya çalışırken, altındaki beton dönerse bataklığa yolun en ilerisinde nasıl kurtulursun bu bataklıktan?


Yaralı kalbim. Üşüyorsun biliyorum. Yaralısın kanıyorsun. Korkuyorsun, titriyorsun ürkek bir kuş gibi. Korkuyorsun yalnız bir sokak köpeği gibi. Ağlıyorsun içine akıyor gözyaşları… Yaralısın kalbim, kim sarar bu yaraları? Yaranı saranlara bile ne kadar güvenin var ki? Yaranı gösterdiğin yerden vurdular seni tekrar ve tekrar. Kırgınsın. 

Kurak topraklarında güller bitsin istiyorsun. O kadar kurak toprakta nasıl biter bu güller bilmiyorsun.


Bu dünyada hep mutsuz olsan cennet diyorsun. Cennet desen günahlarım diyorsun ve ah desen sonrasında Allah diyorsun. Sen ey yaralı gönlüm, yaran da kapanır elbet biliyorsun. Allah diyor ve bırakıyorsun ötesini. Allah diyorsun…
 Özlem Büşra Şılak