Bebekken bir bisikletim oldu mu bilmiyorum. Ama ilk
bisikletimin alınışını çok iyi hatırlıyorum. Birinci sınıfa gidiyordum ve babam
karne hediyesi olarak bir bisiklet alacağına söz vermişti. Benim için hayatımda
tek bir sokak unutulmazdı ve o sokakta ilk bisikletim için hazırlıklara
başlamış arkadaşımın küçük bisikletiyle provalar yapmıştım. Bu provalar oldukça
başarılıydı 4 tekerlekli bir bisikletle karizmamı çizdirmek istemezdim sonuçta
;)
Babamla birlikte bisikletimi almaya gittiğimizde bana göz kırpan kırmızı
yeşil ve siyahlı diğerlerinden ayrılan en ilginç bisikleti seçtim. O çeşit
çeşit seslerle kendini tüm sokağa duyuran zili almayı da ihmal etmemiştik
tabii. (nınını nı nını nı nını nı nını nını nı nııı nı nını) Babamla ve
bisikleti satan amcayla kavga kıyamet bisikleti sürebileceğim konusunda
anlaştık ve destek tekerlekleri çıkardık. Ee durur muyum kanıtlamam gerek
kendimi hemen atladım bisiklete babam bile şaşırmış gurur duymuştu kızıyla ama
nereden bilebilirdi ki bu bisikletin havası Celal Bayar çıkmazına kadarmış…
Bu çıkmaz sokağın başında derin bir nefes aldım. Yokuş aşağı
ilk bisiklet sürüşümü yaşamak üzere pedalları çevirdim...
Veee işte o muhteşem
düşüşü yaşamıştım. İlk bisikletimle ilk düşüşüm. dizimde oluşan ilk bisiklet
yaram... Ama bisikletimle arama giremeyecek olan ve beni destek tekerleri
takmaya ikna edemeyen yaram… Bitmek bilmeyen bisiklet sevdam… Unutamadığım o
güzel çıkmaz sokağım… Ve yıllar sonra bisiklet çılgınlığıma zorla ortak ettiğim
çocukluk arkadaşım… Bu çizim ve bu yazı ilk bisikletime, unutamadığım o güzel
sokağa ve çocukluk arkadaşıma gelsin o zaman J