YAPAN İNSAN DEĞİL PEKİ YA SEYREDEN?
(Bu yazıyı yazdığım tarih:26
Kasım 2013, yayınladığım tarih:23 Şubat 2014 Peki DEĞİŞEN NE???)
Son günlerin
manşetlerinde sıkça gördüğümüz ‘İNSANLIK AYIBI’ manşetlerinde bizim payımız
yüzde kaçtır acaba?
Bir öğretmenin tek başına bıraktığı küçük
bebeğin ölümü…
Denizli’de yurtta başı kesilen bebek…
Arakan, Çeçenistan, Doğu Türkistan, Afrika, Irak,
Suriye, Filistin, Mısır…
Bunlar
yeterli gelmedi mi? Savaşlarda katledilen binlerce bebek, yetim kalan çocuklar,
feryat eden anneler babalar... Bunlar ne kadar da uzak bize çünkü savaşan biz
değiliz, bu acıları yaşayan biz değiliz değil mi?
Bunca acının
karşısında gözümüzden akamayan o yaşlar nelere, nerelere akmış hiç sorguladık
mı?
Romantik
filmlerimize dizilerimize mi?
Kavuşamadığımız
sevgilimize mi?
Yoksa
alamadığımız lüks kıyafetlere, telefonlara mı?
Ne kadar da önemli bir oyunda level atlamak,
dua etmekten ve Amin diyebilmekten.
Romantik mi
olması gerek sahnenin ağlamamız için? En romantik sahneyi söyleyeyim o zaman.
Mutlu bir aile, güzel bir sabah ve okula gitmek için hazırlanan büyük kardeş… Kadın
eşinin gözünün içine bakar “Bir çay daha alır mısın?”… Evin küçük çocuğu da
gelir sofraya gözleri uykulu. Uyusa da olur aslında ama babasıyla yapmak ister
kahvaltıyı. Ve birden bir bomba yankılanır o yuvanın tam ortasında. Sonuç mu?
Ne ev kalır, ne anne, ne baba, ne çocuklar, ne de çay… Gözünden kardeşin için
yaş dökmene yeterli değil mi KARDEŞİM tüm bu yaşananlar?
Kola da
yazan o isimlerin manası, kolanın içinde neler olduğu(!) daha neler neler
anlatılmadı mı sana? Ama olmaz kolasız yapamazsın. Ondan başka içecek hiçbir
şeyin yok, ne kadar da zavallısın! Hakaretim yersizse affet ama söyle neden
hala bu bencilce tavrın? Senin burada mis gibi koltuğunda kardeşin için okumaya
üşendiğin Fetih suresindeki Fetihleri bekleyenler önemli değil mi ki uykudan
kaldıramadığın gözlerinle bakıyorsun dünyaya?
Empati? “Kendini
başkasının yerine koyma” demek ülkemizde. Ben kendimi başkasının yerine koymam
ki, o başkası sonuçta… Ben kendimi kardeşlerimin yerine koyarım, ailemin yerine
koyarım, ölen masum bebeklerin ve hatta insanlık ayıbını işleyen (!) O
katillerin yerine koyarım. Nasıl derim, nasıl böyle bir şey yapılabilir?
Yapanlar insan değil demek kolaydır. Yazık demek de kolaydır. Ayıplamak da… Ancak
bir savaşın içinde olunca mı, bir katil karşımıza dikilince mi anlarız katledilen
masum canların değerini?
Şimdi soruyorum yapan İNSAN değil peki ya
seyreden? Seyreden nedir bilir misin kardeşim? Haksızlık karşısında susan
dilsiz ŞEYTANDIR!
Dua edelim,
susmamak için manevi desteğimiz için. Haksızlık karşısında susmamak için.
(FETİH SURESİ,
3. AYET) “ Ve Allah, sana şanlı bir zaferle yardım etsin!” KARDEŞİM…