/ ahirzaman üçlüsü

Özlem Büşra Ş., Kadriye Torun, Ahirzaman Garibi

25 Ocak 2014 Cumartesi

                                         
          Hikayemiz

    Öyle yürekler vardır ki sadece kardeşlik hasretiyle yanıp tutuşur. Aralarında o kadar tatlı muhabbetler kurulmuştur ki kendileri bile şaşıp kalırlar. İşte böyle bir şaşkınlık ile başlar bizim hikayemiz.. Biz ne çocukluk arkadaşıyız ne de okul arkadaşı. . Nasıl mı tanıştık? Hayaller bir olunca çok da zor olmadı tanışmak.. Bizi bize dost olmaya vesile kılan yüreklerimizi galeyana getiren kalemlerimizdi.. Kırk yıllık dost haline geldik. Hiç ‘siz’ olmadık birbirimize. Adımız hitabımız ilk baştan hep “ ahirim, özlemim, kadriyem”di.
      Farklı diyarlarda meğerse aynı hayali kurup dururmuşuz. Şimdi ise konuştuğumuz      “ şunu nasıl yapcaz yaa… Eee ne zaman başlayacaz…. Yapabilecek miyiz ki… İlk olarak neler yazsak… ” ve bu konuşmalar böylece devam etti… Blogumuzun adını koyarken ki halimiz muhabbetimiz bile dalga tadında..
       Ve bir heyecan kaplıyor beni.. Korkuyorum sanırım.. Nedendir bilinmez ama evet korkuyorum. Ve kararı aldığımız gece bir türlü uyuyamıyorum.. Ötelerde Özlemim de uyuyamadığını yazmış mesajla.. Tebessüm ediyorum sadece..
       Şimdi biz hayallerimizin hayalini kurmak için adım atmaya niyetlendik. Burası bizim evimiz olsun diyoruz.. Ziyaretçilerimize ikramımız ise yüreğimiz olsun… Gelen misafirler de eli boş gelmesin diyoruz.. Biz de sizlerin yüreklerinize talibiz…

                Heyecanlıyız…
                U'mutluyuz…
                Ve ‘ Bismillah’ diyerek sizleri de evimize davet ediyoruz..
                Buyurun…
                Hoş geldiniz yüreğimize, evimize...


Ahirzaman Garibi


25/ 1/ 2014